Dar mükellef, Türkiye’de ikamet etmeyen ancak Türkiye’den elde ettiği gelirler üzerinden vergi yükümlülüğü bulunan kişidir. Bu kişi veya kurumlar, yalnızca Türkiye’deki gelirleri üzerinden vergi ödemekle yükümlüdür. Türkiye’de ikamet etmeyen ve burada bir yıl veya daha fazla süreli olarak bulunmayan kişiler bu statüye girer.
Türkiye vergi yasalarına göre mükellefler, gelir elde ettikleri ülkeye göre iki kategoriye ayrılır: geniş mükellef ve dar mükellef. Geniş mükellefler, Türkiye’de yerleşik olan ve burada ikamet eden kişilerdir. Bu kişiler, dünya genelinde kazandıkları tüm gelirleri üzerinden Türkiye’ye vergi ödemek zorundadır. Ancak dar mükellefler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri gelirler üzerinden vergi öderler. Thro olarak bu yazımızda, dar mükellef olmanın tüm yönlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Dar Mükellef Olma Şartları
Dar mükellef olabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir. Türkiye’de ikamet etmeyen bir kişi ya da kurum, dar mükellef olarak kabul edilir. Ancak, bu durumun netleştirilebilmesi için kişi ya da kurumun Türkiye ile olan ilişkisi ve burada elde ettiği gelir önemlidir. Dar mükellef olmak için gerekli olan şartlar şunlardır:
Türkiye’de İkamet Etmeme: Dar mükellef, Türkiye’de yerleşik olmayan ve burada sürekli olarak yaşamayan bir kişidir. Türkiye’de bir yıl veya daha fazla süre boyunca ikamet etmeyen kişiler dar mükellef olarak kabul edilir. Bu kişilerin Türkiye’de yalnızca geçici olarak bulunmaları veya belirli bir iş için kısa süreli olarak gelmeleri de dar mükellef statüsünü etkileyebilir.
Türkiye’de Gelir Elde Etme: Türkiye’de yerleşik olmayan bir kişi, ancak Türkiye’den gelir elde ediyorsa dar mükellefiyet statüsünde değerlendirilir. Türkiye’de elde edilen gelirler, iş faaliyetlerinden, kira gelirlerinden, menkul kıymet satış kazançlarından veya Türkiye’deki herhangi bir ticari faaliyetten olabilir.
Dar Mükelleflerin Vergilendirilmesi
Dar mükellefler, yalnızca Türkiye’de elde ettikleri gelirleri üzerinden vergi öderler. Bu durum, dar mükelleflerin vergi yükümlülüklerini daha dar bir çerçevede belirler. Dar mükelleflerin Türkiye’deki gelirlerinden alınan vergiler, belirli bir vergi oranına göre hesaplanır. Türkiye’de dar mükelleflerin ödeyeceği vergiler şu şekilde sıralanabilir:
Gelir Vergisi
Dar mükellefler, Türkiye’de elde ettikleri gelirler üzerinden gelir vergisi ödemekle yükümlüdür. Türkiye’de bir işten, kiradan, menkul kıymet satışından ya da ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler, gelir vergisine tabidir. Türkiye’deki gelirlerin türüne göre farklı vergi oranları uygulanabilir. Örneğin, iş yerinden elde edilen maaşlar, gelir vergisine tabidir ve belirli oranlarda stopaj yapılır. Ayrıca, gayrimenkul gelirlerinden de vergi alınır.
Dar mükelleflerin gelir vergisi beyanı yapmaları gerekebilir. Beyanname, yalnızca Türkiye’de elde edilen gelirler için düzenlenir ve diğer ülkelerdeki gelirler beyan edilmez. Bu, dar mükellefler için vergi yükünü azaltan bir avantaj olabilir.
Kurumlar Vergisi
Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı şirketler de dar mükellef statüsündedir. Eğer bir şirket, Türkiye’de bir şube veya temsilcilik açmışsa, bu şirket yalnızca Türkiye’de elde ettiği kazançlar üzerinden kurumlar vergisi öder. Ancak, Türkiye’de faaliyette bulunan bu şirketler, dünya çapındaki gelirleri üzerinden vergi ödeme yükümlülüğüne sahip değildir.
Kurumlar vergisi oranı, genellikle %20 civarındadır ancak yıllık değişiklikler gösterebilir. Ayrıca, bazı özel durumlarda şirketler için geçici vergi uygulamaları da söz konusu olabilir.
Stopaj Vergisi
Dar mükelleflerin elde ettiği bazı gelirler üzerinden stopaj vergisi alınabilir. Örneğin, Türkiye’de iş yapan bir yabancı mükellefin elde ettiği kazançlardan, işveren tarafından belirli oranlarda stopaj yapılır. Bu stopaj oranları, gelir türüne ve yapılan anlaşmaya bağlı olarak değişebilir.
Damga Vergisi
Türkiye’de yapılacak bazı işlemler, damga vergisine tabidir. Özellikle Türkiye’deki sözleşmelerde damga vergisi alınır. Bu vergi, dar mükellefler için de geçerlidir. Damga vergisi, yapılan işlemin niteliğine göre değişir ve genellikle belirli bir oranda tahsil edilir.
Dar Mükelleflerin Beyanname Verme Yükümlülüğü
Dar mükellefler, Türkiye’de elde ettikleri gelirler üzerinden gelir vergisi beyanı vermekle yükümlüdürler. Ancak, bu beyanname yalnızca Türkiye’deki gelirler için geçerli olacaktır. Eğer bir kişi ya da kurum, Türkiye’den gelir elde ediyorsa, bu gelirlerin beyan edilmesi gerekir. Beyanname, yıllık olarak verilir ve vergi ödemeleri de buna göre yapılır.
Bir kişinin Türkiye’de elde ettiği gelir türüne bağlı olarak, vergi beyannamesi verme zorunluluğu farklılık gösterebilir. Örneğin, bir işyerinden maaş alan bir kişi, belirli bir tutarın üzerinde gelir elde ettiğinde vergi beyannamesi vermek zorunda kalabilir. Ayrıca, ticari faaliyetlerinden gelir elde eden dar mükellefler de gelirlerini beyan etmek zorundadır.
Dar Mükellef Olmanın Avantajları ve Dezavantajları
Dar mükellef olmanın çeşitli avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. İşte dar mükellef olmanın olumlu ve olumsuz yanları:
Avantajlar
Sadece Türkiye’deki Gelirler Vergilendirilir: Dar mükellefler, yalnızca Türkiye’de elde ettikleri gelirler üzerinden vergi öderler. Bu, birçok yabancı mükellef için büyük bir avantajdır. Eğer kişi veya şirket, dünya genelinde başka yerlerde gelir elde ediyorsa, Türkiye’de bu gelirler vergilendirilmez. Bu durum, vergi yükünü azaltabilir.
Vergi Oranları Daha Düşük Olabilir: Türkiye’de dar mükellefler için belirli vergi oranları uygulanır ve bu oranlar bazen geniş mükelleflere kıyasla daha düşük olabilir. Özellikle bazı gelir türlerinde dar mükellefler için daha avantajlı bir vergi oranı uygulanabilir.
Dezavantajlar
Yalnızca Türkiye’deki Gelirler Üzerinden Vergi Ödenir: Dar mükellefler yalnızca Türkiye’deki gelirleri üzerinden vergi öderler. Bu, bazı durumlarda vergi avantajı sağlamaz. Örneğin, Türkiye’de elde edilen gelir düşükse, diğer ülkelerdeki gelirlerden elde edilen vergi avantajı kaybedilebilir.
Stopaj Oranları Daha Yüksek Olabilir: Bazı durumlarda, dar mükellefler için daha yüksek stopaj oranları uygulanabilir. Türkiye’de elde edilen gelirlerden yapılan stopaj, dar mükellefler için daha fazla olabilir.
Çifte Vergilendirme ve Uluslararası Anlaşmalar
Türkiye, birçok ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları yapmıştır. Bu anlaşmalar, dar mükelleflerin Türkiye’deki gelirleri üzerinden ödediği vergiler ile ikamet ettikleri ülke üzerindeki vergi yükümlülüklerini dengelemesini amaçlar. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları, dar mükelleflerin iki ülke arasında çift vergi ödemesini engeller.
Bu anlaşmalar, uluslararası ticaret yapan kişiler ve şirketler için oldukça önemlidir. Bir kişi, hem Türkiye’de hem de kendi ülkesinde vergi ödemek durumunda kalmaktan kaçınabilir.
Dar mükellef, Türkiye’de ikamet etmeyen ve yalnızca Türkiye’de elde ettiği gelirlerden vergi ödeyen kişi ya da kurumları tanımlar. Türkiye’deki vergi yükümlülükleri, dar mükelleflerin yalnızca Türkiye’deki gelirleri üzerinden hesaplanır ve diğer ülkelerdeki gelirleri bu vergilendirme kapsamında yer almaz. Bu durum, dar mükelleflerin vergi yükümlülüklerini daha dar bir çerçevede belirler ve vergi yüklerini azaltabilir. Ancak, dar mükelleflerin bazı durumlarda daha yüksek stopaj vergileri ödemesi gerekebilir.
Dar mükellefiyet, hem bireyler hem de şirketler için oldukça önemli bir kavramdır. Türkiye’de vergi mükellefiyetinin anlaşılması ve doğru şekilde yerine getirilmesi, yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesini ve vergi avantajlarının en iyi şekilde kullanılmasını sağlar.